17 Mart 2008 Pazartesi

Yok böyle bir site: GittiGidiyor...




Yemeksepeti'nin sahibi Nevzat Aydın'ın en iyi dostlardan en iyi ortaklıklar çıkmaz tezinin aksine, 3 sıkı dostun kuruculuğunda internet dünyasında 2001 yılından bu yana hizmet veren gittigidiyor, su anda Türkiye'deki pazarın %90'ını elinde bulunduran ve bu konuda dünyanın en iyisi ebay'le ortak olan bir e-ticaret iş modeli. Ebay'le ortaklık ve %90'lık pazar payı üzerine ne yazsak sanıyorum boş.



ODTÜ Makine'den Tolga Kabataş ve İTÜ Mimarlık'tan Serkan Borançılı ve Burak Divanoğlu'nun 2000 yılında e-ticaret işine karar verip bu konu üzerinde 1 senelik kafa yorma ve alt yapı hazırlıklarını tamamlanın ardından 2001 yılında ortaya çıktı gittigidiyor. O günlerde kodlamalar dışındaki tüm işleri sadece kendileri yaparken şu anda 172 kişilik büyük bir insan gücüne sahipler.



O zamanlar sadece internet şirketlerinin değil, tüm firmaların belası olan kriz dönemleri. Bu zor günler zor da olsa atlatıldıktan sonra esas ivmesini 2003 sonlarında kazanıyor gittigidiyor. 40.000$'lık sermayeyle çıktıkları bu yolda meyveleri ancak 2003 sonuna doğru toplamaya başlayabiliyorlar. 2004'ten itibaren önünü daha iyi görebilmesiyle birlikte artık ntvmsnbc'deki pazarlama aktiviteleri ve reklamlar başlıyor. O zamanlarda 100.000 kayıtlı kullanıcıya ulaşan gittigidiyor'un başarı hikayesini anlamak için günümüzde ulaştığı 1.800.000 kayıtlı kullanıcı, 750.000'in üzerinde satışa sunulan ürün, aylık 6 milyon farklı kişi tarafından ziyaret edilme, günde 9 milyon sayfa gösterimi gibi rakamları sadece biliyor olmak bile yeterli.



2004 yılında gittigidiyor'a rakip olmak isteyen Türk firmalar, dünya devi e-bay ile ortaklığa gitmenin hesaplarını yaparken devreye giren site ebay'e; “Madem Türkiye'ye girme düşünceniz var, gelin bu işi lider olan bizle yapın” teklifinde bulundu. Yaklaşık 3 sene süren karşılıklı görüşmeler sonucunda Tolga, Serkan ve Burak'ın büyük çabaları sonucunda %10'luk bir hisseyle ebay gittigidiyor'a ortak oldu.




Günümüze kadar gelen sürede tabii ki gittigidiyor'u taklit edenler ve ona rakip olmaya çalışanlar oldu. Ancak pazarın %90'ına hükmeden bir site bu rakiplerden hiç rahatsız olmadı. Bu %90 rakamının günümüzde de büyümeye devam ettiğini düşündüğümüzde sitenin Türkiye'de neredeyse tekel gibi hareket etme gücü olduğunu söylememiz yanlış olmaz.
Gittigidiyor bünyesinde Operasyon, Muhasebe/Finans, Pazarlama, IT ve İK departmanları bulunmakta. Operasyon departmanında çalışan 40 kişilik uzman ekip günde 3000-3500 soruyla(kişiyle) muhattap oluyor. O yüzden bu sayının en kısa sürede artırılması gündemde.


İnternetten satış yapan firmaların en büyük sorunlarından biri olan güvenliği 4 adımlık bir sistemle oluşturmuş durumda gittigidiyor. Bunlar;
1- Ürünü Al: Alıcı, satın aldığı ürün bedelini Satıcı'ya değil, havuz hesabına öder. Ödenen tutar, havuz hesabında Alıcı adına bloke edilir.
2- Evinde İncele: Satıcı ürünü Alıcı'ya kargo yoluyla gönderir. Alıcı, ürünü teslim alır ve evinde inceler (henüz para Satıcı'ya ödenmemiştir).
3- Onay Ver: Alıcı, teslim aldığı üründe herhangi bir sorun bulunmadığından emin olduktan sonra Satıcı'ya ödeme yapılması için GittiGidiyor'a onay verir.
4- Paran Satıcıya Aktarılsın: Alıcı'nın onay vermesiyle ürün bedeli, GittiGidiyor tarafından Satıcı'nın banka hesabına transfer edilir.

Bu zinciri takip eden know-how'ı güçlü 8 kişilik bir müşteri hizmetleri ekibi var. Bu ekip risk yönetimi, sahte kullanıcı, sahte ürün ve site güvenliği gibi konullardan mesul.Ayrıca çalıntı malların satışı ile ilgili olarak gittigidyor yönetimi polis ile sürekli irtibat ve işbirliği halinde.


Nasıl para kazandıklarına gelince...
Satıcılar ürünlerini listeleyebilmek için bir ücret ödemek zorunda. Ücret ürünün fiyatına ve çoklu satış olup olmadığına göre değişiyor. Listeleme ücreti doğal bir filtreleme görevi görüyor, böylece site çöp ürünlerden kurtulmuş oluyor. Bu durum sitenin büyüme hızını yavaşlatsa da kalitesini arttıran bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Satıştan sonra ise son fiyat üzerinden %10 komisyon alınıyor. Bu oran diğer açık arttırma sitelerine göre biraz yüksek olsada bu kadar büyük bir alıcı kitlesine sahip olan sitede son satış fiyatı diğerlerine göre daha yüksek olduğundan satıcılar bu orana razı oluyorlar.


İşte tüm bu bilgiler ışığında, gittigidiyor'un başarısını düşünürken, Burak Divanlıoğlu aslında hepimizin bildiği sırlarını açıklıyor. “İşimize kendimizi adamak.”


Gerçekten de hangi konuda olursa olsun, başarı hikayelerini öğrendiğimiz kişilerin ortak noktası bu.İşini severek ve kendini adayarak yapmak...

Hiç yorum yok: